SSK ve Bağkur'dan yaşlılık aylığı alan belediye başkanları

Turkiye-Rehberi.Net Pinterest Turkiye-Rehberi.Net WhatsApp Turkiye-Rehberi.Net Facebook Turkiye-Rehberi.Net Twitter Turkiye-Rehberi.Net LinkedIn Turkiye-Rehberi.Net Çıktı Al Turkiye-Rehberi.Net Gmail Turkiye-Rehberi.Net Email Gönder
SSK ve Bağ-Kur'dan yaşlılık aylığı alan belediye başkanlarının, görev ve makam tazminatı alabilmeleri için ayrıca atıf yapılan maddelerdeki koşullara haiz olmaları gerekir.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi 2011/8103 E.N , 2011/10526 K.N.

İlgili Kavramlar

MAKAM VE GÖREV TAZMİNATI
YAŞLILIK AYLIĞI

İçtihat Metni

Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde; davacının 5510 sayılı Kanun geçici m.4/XI uyarınca, evvelce yapmış olduğu belediye başkanlığı görevi nedeniyle, kendisine Bağ-Kur'dan verilen yaşlılık aylığına makam ve görev tazminatı da eklenmesi gerektiği halde davalı Kurumun bu talebini kabul etmediği belirtilerek; makam ve görev tazminatı verilmesi isteğiyle dava açılmıştır.

Mahkemece, ilamında belirtildiği gibi davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, davalı SGK vekili tarafından temyizi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmış olup, düzenlenen rapor ve dosyadaki evraklar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:

Uyuşmazlık, 5510 sayılı Kanun geçici m.4/XI uyarınca, davacının yaşlılık aylığına geçmişte yapmış olduğu belediye başkanlığı görevi nedeniyle görev ve makam tazminatının da eklenmesi gerekip gerekmediği hakkındadır.

Söz konusu 5510 sayılı Kanun geçici m.4/XI hükmünde konuyla ilgili olarak şöyle denilmiştir:

"...Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce, seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olup, bu kanunun yürürlük tarihinden önce 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan Ek 68 inci maddesine göre makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı ödenenler hariç olmak üzere, sosyal güvenlik kanunlarına göre emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta olanlardan; 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 39'uncu maddesine göre aylık bağlanması şartlarını haiz olanlara, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren, bu kişilerden bu Kanunun yürürlük tarihi itibariyle 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 39'uncu maddesine göre aylık bağlanması şartlarını haiz olmayanlara ise bu şartları haiz oldukları tarihten itibaren 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan Ek 68'inci maddesinde belirtilen şartlar da dikkate alınarak,  emsali belediye başkanının almakta olduğu makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı tutarı, almakta oldukları emeklilik veya yaşlılık aylıklarına ilave edilmek suretiyle ödenir..."

Belirtilen kanun hükmü ile 5510 sayılı Kanundan önce uygulamada görülen; 5434 sayılı Kanuna göre emekli maaşı alan belediye başkanlarına görev ve makam tazminatı verilirken; SSK veya Bağ-Kur'dan emekli olan belediye başkanlarına görev ve makam tazminatı verilmemesi konusundaki farklı uygulamaların önlenmesi amaçlanmıştır.

Ancak, farklı sosyal güvenlik kurumlarından emekli maaşı alan sigortalılar arasındaki bu eşitliğin sağlanması için; öncelikle sigortalıların fiili hizmet sürelerinin eşit olması gerektiği önkoşul olarak aranmıştır. Bu amaçla 5510 sayılı Kanunun Geçici m.4/XI ile mülga 5434 sayılı Kanunun m.39 ve Ek m.68 hükümlerine atıf yapılmı belirtilmiştir. Belirtilen koşuların varlığı halinde 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 1.10.2008 tarihinden itibaren görev ve makam tazminatının verilmesi mümkün olacaktır. Fakat bu koşullar gerçekleşmemişse, gerçekleştiği tarihten itibaren görev ve makam tazminatının verilebileceği de m.4/XI hükmünde belirtilmiştir. Böylece, kanun koyucu, atıf yapılan maddelerde belirtilen koşulların gerçekleşmesi halinde sosyal güvenlik kurumları arasındaki (T.C.Emekli Sandığı, SSK, Bağ-Kur) farklı uygulamaların giderilmesini ve eşitliğin sağlanmasını amaçlamıştır.

Açıklanan yasal düzenlemeler karşısında; evvelce belediye başkanlığı hizmeti bulunan; gerek, T.C Emekli Sandığı mensuplarına, gerekse SSK veya Bağ-Kur'dan yaşlılık aylığı alan sigortalılara 5510 sayılı Kanunun Geçici m.4/XI hükmüne göre görev ve makam tazminatı verilebilmesi için şu koşulların gerçekleşmesi gerekmektedir:

1- Seçimler sonucunda belediye başkanı olarak görev yapmış olmak (5510 sayılı Kanunun Geçici m.4/XI).

2- Fiilen 25 yıl (9000 iş günü) kesenek karşılık veya prim ödemek yada 15 yıl (5400) kesenek karşılık veya prim ödemekle birlikte 61 yaşını da doldurmuş olmak (5434 sayılı Kanunun m.39/b ve k);

3- Hizmetin en az 2 yıl süreyle gerçekleşmiş olması (5434 s.K Ek m.68);

Somut olayda, davacının seçimle 1963-1973 döneminde belediye başkanlığı yaptığı; 01.07.1988 tarihinde Bağ-Kur'dan emekli olduğu, o dönemdeki mevzuata göre göre 55 yaş ikmali ve 10 tam yıl sigortalılığın (3600 gün) emekli olmak için yeterli olduğu, davacıya da, 10 yıl sigortalılık ve 3803 prim ödeme gün sayısı ile 55 yaş üzerinden yaşlılık aylığının bağlandığı görülmektedir.

Ancak, 5510 sayılı Kanun geçici m.4/XI ile bu maddeyle, atıf yapılan 5434 sayılı Kanunun m.39 hükümleri uyarınca geçmişte belediye başkanlığı yapan ve SSK yahut Bağ-Kur'dan yaşlılık aylığı alan sigortalılara; ayrıca görev ve makam tazminatı verilebilmesi için fiili hizmet sürelerinin 15 yıl (5400 gün) olarak gerçekleşmesi de gerekmektedir. Somut olayda, bu koşul gerçekleşmediğinden, Mahkemece hatalı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi belirtilen yasa hükümlerine aykırı olmuştur.

Mahkemece yapılacak iş; davacı hakkında düzenlenen fiili hizmet süresini gösteren hizmet cetvelinin Kurumdan getirtilerek, yaşlılık aylığı bağlanmasına esas fiili hizmetlerinin 15 yıl (5400 gün) olarak gerçekleşip gerçekleşmediğini, sigortalının yaşının 61'i tamamlayıp tamamlamadığını, belediye başkanlığı görevini seçimle yapıp yapmadığını, bu görevinin en az iki yıl sürüp sürmediğini araştırmak; şayet, bu koşullar mevcut ise, şimdiki gibi 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihinden itibaren görev ve makam tazminatına hak kazandığının tespitine karar vermek; bu şekilde yapılacak araştırma sonucunda, eğer atıf yapılan 5434 sayılı Kanunun m.39 ve Ek m.68 koşullarının oluşmadığı tespit edildiği takdirde ise, davanın reddine karar vermekten ibaret bulunmaktadır.

Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı yorum sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

E Devlet ve E-Devlet üzerinden yapılabilen işlemler