Sahte belgelerle Bağkur aylığı kesilemez

Ali Bey, 2003 yılında BağKur'dan emekli oldum. Geçen ay SGK tarafından gönderilen yazıyla emekli aylıklarım kesildiği gibi bana da 63 bin lira borç çıkarmışlar. Sebebini sordum, 1982 ile 1987 yılları arasındaki madeni eşya imalatçıları derneğindeki kaydımın sahte olduğunu, benim gibi aynı derneğe üye olanların hepsinin aylığını kestiklerini söylediler. İncelemeyi SGK müfettişi yaptığından müdür "Elimden bir şey gelmez” dedi. Şimdi bana "5 yıl daha prim öde yeniden emekli edelim” diyorlar. Yapabileceğim bir şey var mı?
Ali Durmaz

Sayın okurum, zorunlu BağKur sigortalısı olmak için, vergi kaydı, limited şirket ortaklığı veya anonim şirket ortaklığı ile yönetim kurulu üyeliği gerekir. Bunlardan birisi yoksa isteseniz de Bağ-Kur'lu olamazsınız, ama geçmiş yıllarda Bağ-Kur'a giriş ve çıkış için sizlerin bu yerlerden üye olduğunuza dair yazı getirmeniz gerekirdi. Sizin durumunuzda ise Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişi, madeni eşya imalatçıları derneğinde inceleme yapmış ve kayıtları sahte bulmuş. Belki sahtedir belki değildir, bunu en iyi siz bilirsiniz.

1982-1987 yılları arasında bu meslek örgütüne gerçekten kaydınız varsa korkmayın, hatta gerçekten yoksa da korkmayın. Sahtecilik olayında kastınız veya kusurunuz yahut dahliniz yoksa iş mahkemesinde dava ederek hem kesilen Bağ-Kur emekli aylığınızı devam ettirirsiniz hem de sizden istenen 63 bin lira borcu sildirirsiniz. Mahkemeden başka çareniz yok ve size tam da sizin durumunuza uygun bir Yargıtay kararı veriyorum.

ÖRNEK YARGI KARARI

Esas No: 2008/6852 Karar No: 2009/4176 "ÖZET: Davacıya Bağ-Kur'ca bağlanan yaşlılık aylığı oda kaydının sahte olması nedeniyle kesilmiştir. Davacı, aylığının yeniden bağlanmasını dava etmiştir. Davacı hakkında sahtecilik suçundan dolayı açılmış bir ceza davası olup olmadığını ve sonucunu araştırmak, davacı hakkında ceza davası sonucunda sahtecilik suçundan kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararının bulunmaması ve oda kaydının yanlışlık veya hata sonucu bir şekilde yapıldığının anlaşılması durumunda uyuşmazlık konusu döneme ilişkin primler tahsil edilerek davalı Kurum tarafından uzun süre kullanılmış olduğundan Kurumun bu süreyi iptal etmesi MK'nın 2. maddesinde ifadesini bulan objektif iyi niyet kurallarıyla bağdaşmayacağından bu süreyi de sigortalılık süresi olarak saymak ve istemin kabulüne karar vermek gerekmektedir. "

AXA Sigorta açıklama göndermiş

"Sn. Ali Tezel, 16.08.2012 tarihli köşe yazınızda yer alan ‘Özel sigortaya 10 yıl prim ödemiş, ana parasını bile geri alamamış' başlıklı müşteri mektubuna ilişkin açıklamamız aşağıda bilginize sunulmaktadır. Sn. Kocabayoğlu tarafından dile getirilen şikâyet, Haziran 2012 vade gelimi tarihi olan dövize endeksli hayat sigortası hakkında olup poliçesinin vade gelimi tarihindeki birikim tutarına itirazını içermektedir.

İtiraza konu poliçenin ödeme tutarları ve ilgili tutarların şirkete intikal tarihleri baz alındığında poliçenin süresi sonunda elde edilen toplam kâr payı tutarının yatırılan prim bedelinin % 28'ine eşit olduğu görülmektedir. Gerek Türk Lirası gerekse de USD para birimi üzerinden yapılan hesaplamalarda elde edilen bu gelir oranının piyasadaki alternatif yatırım araçlarından düşük olmadığı ortadadır...

Şikâyette bahsedilen ödenen primlerden daha düşük birikim elde edilmesinin vefat teminatı risk primi kesintisi dışındaki diğer en önemli nedeni ise gelir vergisi kesintisidir. 24.12.2002 tarih ve 2002/5000 sayılı Bakanlar Kurulu kararnamesi ile 07.10.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4697 sayılı kanun ile Gelir Vergisi Kanunu'nun bazı maddelerindeki değişiklik sonucu, kanunda belirtilen zorunlu nedenlerle (vefat, maluliyet, tasfiye vb.) veya 10 yıl süreyle prim ödedikten sonra ayrılanlara yapılan kâr paylı birikim ödemelerinin % 10'u gelir vergisinden müstesna olup, kalan tutar üzerinden % 10 stopaj oranı uygulanmaktadır. Poliçenin vade gelimi tarihinde toplam kâr paylı birikim tutarı üzerinden stopaj bedeli düşülerek ödeme yapılmıştır... Arzu Madenli”