Kıdem tazminatına bireysel hesap ve aylık ödeme geliyor

Turkiye-Rehberi.Net Pinterest Turkiye-Rehberi.Net WhatsApp Turkiye-Rehberi.Net Facebook Turkiye-Rehberi.Net Twitter Turkiye-Rehberi.Net LinkedIn Turkiye-Rehberi.Net Çıktı Al Turkiye-Rehberi.Net Gmail Turkiye-Rehberi.Net Email Gönder
Gündemden düşmeyen konulardan birisi oldu, kıdem tazminatı. İşçinin, işverenin, sendikaların göz kulağı kıdem tazminatındaki gelişmelerde. Mevcut sistemdeki sorunlar işçilerin büyük çoğunluğu tarafından kabul ediliyor ve sistemde değişim talep ediliyor. Toplam işçilerin yüzde beşini temsil eden sendikalara bakıldığında ise kıdem tazminatında bir değişikliğe sıcak bakmadıklarını görüyoruz.

Türkiye’de kıdem tazminatı uygulamasının kapsam ve yararlanma koşulları açısından en önemli çalışma Doç. Dr. Oğuz Karadeniz tarafından yapılmış. Buna göre, mevcut durumda işçilerin ne kadarına kıdem tazminatı verildiği sorusuna, nerdeyse her 10 kişiden ancak biri yanıtı veriliyor. Öncelikle kıdem tazminatı ödenmemesi, aranan koşullardan ve işverenlerin kıdem tazminatı ödememek için farklı uygulamalara başvurmasından kaynaklanıyor.

İşverenler üzerinde kıdem tazminatı yükü ağırlaştıkça, söz konusu tazminattan yararlanabilen işçi sayısı azalıyor. Bunun temel nedeni ise işverenin kıdem tazminatı yükünden kurtulmak için kısa sürelerle işçi çalıştırmasıdır. Yani, işçi henüz bir yılı doldurmadan işten çıkartılmakta ve yerine yeni bir işçi alınmaktadır. İşçinin iş kanunu kapsamında olması, en az bir yılı doldurmuş olması, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde belirtilen şartlarda ancak kıdem tazminatı ödenebiliyor.

Hal böyle olunca hava taşıma işlerinde çalışanlar, tarım işlerinde çalışanlar, evlerde yapılan el sanatları işlerinde çalışanlar, ev hizmetlerinde çalışanlar, sporcular, esnaf işyerlerinde çalışanlar iş kanununa tabi olmadıkları için kıdem tazminatı alamıyorlar. Yine, belirli süreli sözleşme ile çalışan işçiler süre bitiminde kıdem tazminatı alamıyorlar. Oğuz hoca tarafından yapılan çalışmada işçilerin kıdem tazminatı alamamasının nedenlerine bakıldığında;

-Sözleşmenin kıdem tazminatı alınamayacak şekilde sona erdirilmesi, işçilerin işverenin farklı şirketlerine yılda 1 defa giriş-çıkış yapılması, İşverenin iflas etmesi, İstifa, Belirli süreli sözleşme ile çalışılması gerekçeleri bulunmuş. Kıdem tazminatını alamayan işçilerin büyük bir bölümü ise haklarını arayamıyor. Tüm bu sorunların çözümü için kıdem tazminatı fonu getirilmeye çalışıyor.

Önceki gün Başbakan yardımcısı Ali Babacan’ın açıklamaları oldu. Yine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik konunun çözümü için çaba harcıyor. Kıdem tazminatında öngörülen sistemde, her çalışan için kıdem tazminatı bireysel hesap şeklinde takip edilecek ve her ay SGK aylık prim ve hizmet belgesi verilirken kıdem tazminatı da hesaplanarak işçinin hesabına aktarılacak.

İşçi hesabında biriken tutarı ve faizlendirilmesini görebilecek. Her ay bu işlem yapılacağı için bir ay, hatta bir gün bile çalışan işçinin kıdem tazminatı fona ödenecek. Böylece tazminat ödememek için yapılan girdi-çıktı oyunları sona erecek. İşçi istifa da etse, işten atılsa da hak kaybına uğramayacak. Daha önce işsizlik sigortası fonundaki yüzde 2 işveren payının kıdem tazminatı fonuna aktarılmasının doğru olacağını belirtmiştim. Uygulamanın bu yönde ilerlemesi sevindirici olmuş.

Yine, işçilerin 10 yıl bekleme süresinin fazlalığından dolayı bu sürenin 5 yıla indirilmesi, işsizlik, evlenme veya taşıt-gayrimenkul alımında biriken tutarın belli bir oranını çekebilme hakkı kıdem tazminatındaki değişiklikleri uygulanabilir hale getirecektir.

Kıdem Tazminatı Hesaplama