Türkiye yüzde 4 büyürse, yumuşak iniş olur

Turkiye-Rehberi.Net Pinterest Turkiye-Rehberi.Net WhatsApp Turkiye-Rehberi.Net Facebook Turkiye-Rehberi.Net Twitter Turkiye-Rehberi.Net LinkedIn Turkiye-Rehberi.Net Çıktı Al Turkiye-Rehberi.Net Gmail Turkiye-Rehberi.Net Email Gönder
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Türkiye bu yıl yüzde 4 büyümeyi başarırsa, yumuşak inişi başarmış olacaktır” dedi.

Şimşek, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde düzenlenen “Uluslararası tartışma ortamında transfer fiyatlandırması” konulu sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, dünya ekonomisinin güçlü bir toparlanmaya girdiği dönemde, özellikle AB'deki ve diğer gelişmiş ülkelerdeki borç sorunuyla karşı karşıya kalındığını ve ivme kaybına uğradığını söyledi.

Şimşek, son bir iki aydır, atılan adımlar, alınan tedbirler ve reform çalışmalarıyla piyasaların nefes aldığını anlattı.

AB'nin Türkiye için önemine işaret eden Şimşek, AB'de risklerin düşük olasılık da olsa sürdüğünün altını çizdi. Şimşek, “Önemli bir kriz bertaraf edildiyse de bölgeye ilişkin riskler devam ediyor. Borç krizini aşmak için önemli adımlar atılıyor” dedi.

AB'de gerçekleştirilen reformları anımsatan Şimşek, ülkelerin yeni bir takım mali kuralları onayladığını, bu kuralların mali disiplini tesiste çok önemli olduğunu söyledi.

Piyasalarda bugünkü iyimserliği besleyen temel faktörün Avrupa Merkez Bankası'nın attığı adımlar olduğunu belirten Şimşek, Avrupa Merkez Bankası'nın bankalara ucuz, uzun vadeli kredi aktardığını hatırlattı.

Bakan Şimşek, “Avrupa Merkez Bankası, Avrupa'da siyasilerin attığı reformlara paralel bol keseden para basmaya başlamış durumda. Bilanço ikiye katlanmış durumda” dedi.

Son dönemde ABD'de gelen haberlerin de olumluya döndüğünü söyleyen Şimşek, burada en önemli konunun istihdam olduğunu, ülkedeki istihdamın yüzde 8,3'e kadar gerilediğini hatırlattı. İşsizliğin aşağı yönlü trendinin iyimserliği beslediğini anlatan Şimşek, ABD Merkez Bankası'nın da bu dönemde, krizin yaralarını sarmak, ekonomiyi canlandırmak için inanılmaz dozda para basmayı tercih ettiğini hatırlattı.

Yumuşak iniş...

Türkiye'nin, 2011 yılında muhtemelen dünya ekonomisinin büyümesinin 2 katı bir hızla büyüdüğünü kaydeden Şimşek, “Dünya ekonomisinin yüzde 4 büyüyeceğini düşünürsek, Türkiye muhtemelen yüzde 8'in üzerinde büyüme yakaladı 2011 yılında” dedi.

Mehmet Şimşek, Türkiye'nin makroekonomik temellerini ciddi anlamda iyileştirdiklerini, kamu finansman dengelerinde birçok ülkenin “imrenerek izlediği” bir noktaya gelindiğini, kamu finansman dengelerinde ciddi bir iyileşme olduğunu anlattı.

Birçok açıdan yapısal reformların uygulamaya konulduğunu, Türkiye'nin kriz sonrası dönemdeki güçlü performansının bir tesadüf olmadığını dile getiren Şimşek, şöyle dedi:

“Gerek dünya ekonomisindeki yavaşlama, gerekse euro bölgesindeki borç sorunları nedeniyle, gerekse bizim iç talebimizin bir miktar daha makul seviyelere çekilmesi için hükümet olarak bizim aldığımız tedbirlerle birlikte, biz 2012 yılında büyümenin daha makul düzeylere, yüzde 4'e geleceğini öngörüyoruz. Her ne kadar başlangıçta piyasalar buna temkinli yaklaştıysa da, biraz bunu aşırı iyimser bulduysa da, son haftalarda gözlemlediğim kadarıyla piyasalarda bu büyümeye artık 'herhalde olur', 'hatta bunu aşarız' diyen de birçok ses var. Türkiye eğer yüzde 4'lik büyümeyi bu sene başarırsa, yumuşak inişi başarmış olur.

Yumuşak inişten kast ettiğimiz şey şu; Türkiye son 2 yıldır iç talep tarafından desteklenen, esas itibariyle iç talep tarafından sürüklenen çok güçlü bir büyüme yaşadı. Takdir edersiniz ki, tasarruf oranlarının düşük olması, enerjide dışa bağımlı olmamız, özellikle enerji fiyatlarındaki hızlı yükseliş gibi sebeplerden ötürü Türkiye'de çok büyük bir cari açık söz konusu. Hükümet olarak bizim iç talebi bir miktar yumuşatma çabamız da esas bundan kaynaklanıyor.

Bundan dolayı, eğer Türkiye yüzde 8-9'luk bir büyüme oranından yüzde 4 civarında büyüme oranına, bu geçişi sağlayabilirse, bir anlamda yumuşak inişi de sağlamış olacak. Biz bunun mümkün ve olası olduğunu düşünüyoruz. Son dönemde gelen veriler de o yönde... Yani özetle, kısa vadeli bir perspektifle baktığınız zaman, muhtemelen beklentilerin bir miktar iyileşmeye başladığı dönemdeyiz. Türkiye'ye ilişkin beklentiler de olumlu yönde seyrediyor.”