Türk Ticaret Kanunu II

Turkiye-Rehberi.Net Pinterest Turkiye-Rehberi.Net WhatsApp Turkiye-Rehberi.Net Facebook Turkiye-Rehberi.Net Twitter Turkiye-Rehberi.Net LinkedIn Turkiye-Rehberi.Net Çıktı Al Turkiye-Rehberi.Net Gmail Turkiye-Rehberi.Net Email Gönder
Madde 1331
Sigortacının iflası halinde henüz yürürlükte olan sigorta mukavelesinden faydalanan kimselere ait mutalebe hakları, iflas kararına kadar her sözleşme için tahakkuk etmiş riyazi ihtiyatların ve bu tarihten ödeme gününe kadar hesap edilmiş faizlerin verilmesine inhisar eder.

F) Rizikonun şümulü ve ihbarı ve sigorta bedelinin muaccel olması:

Madde 1332
Sigortalı sigortacıyı haberdar etmeksizin Türkiye'de ve dünyanın her tarafında karada ve denizde mutlak surette, havada ancak yolcu sıfatiyle seyahat edebilir.
Sulh zamanındaki silahlı sevkiyat mahiyetini haiz seyahat ve seferberlikler sırasında veya isyan, kargaşalık ve iç harb vukuunda sigorta mukavelesi muteber kalır.
Umumi veya kısmı seferberlik, devletin harbe girmesi ihtimali veya Türkiye Cumhuriyetini de ilgilendiren yabancı devletler arasındaki harb dolayısiyle kabul edilen mevzuatın tatbik edildiği müddetçe hükümet; primleri veya sürprimleri, her hangi bir sebeple olursa olsun, ödenmiyen her nevi hayat sigortalarını kesilmeye tabi tutabilir.
Kesilme devresi içinde sigortalının ölümü halinde kesilme tarihine kadar tahakkuk etmiş riyazi ihtiyatlar bu tarihten ödeme tarihine kadar hesapedilmiş teknik faizleriyle birlikte hak sahiplerine ödenir. Kesilme devresi içinde sigortalı 1325 1327 nci maddelerde yazılı haklardan faydalanabilir,
Kesilme devresi içinde askeri vazifede iken ölen sigortalıların hak sahiplerine üç bin liraya kadar olan sigorta bedellerinin tamamı ve bu miktardan yukarı olanlarının üç bin liradan aşağı olmamak üzere hükümetçe tayin edilecek miktarı ve fazlasının riyazi ihtiyatı ve harbde veya harb hareketleri sırasında ölen sigortalıların hak sahiplerine sigorta bedellerinin tamamı ödenir, sigorta bedelinin hükümetçe tayin edilecek kısmına ait ödenmemiş primlerle sürprimler teknik faizleriyle birlikte o ödemeden indirilir.
Sigortası kesilmeye tabi tutulmuş olan sigortalı kesilme devresi sonunda hayatta ise sigorta mukavelesi tıbbi muayeneye lüzum kalmadan yeniden yürümeye başlar ve sigortalılar kesilme devresine ait primlerle sürprimlerin teknik faizleriyle birlikte ödenmesiyle, hükümetçe tesbit edilecek şartlar dairesinde, mükellef tutulur veyahut sigorta müddeti o nispette uzatılmak suretiyle kesilme müddetine ait prim ve sürprim borçlarından ibra olunur.
Sigortalı veya sigortadan faydalanan kimse, rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren beş gün içinde durumu sigortacıya bildirmeye mecburdur. Sigorta bedeli, bu beş günlük müddetin geçtiği tarihte muaccel olur. İhbar mükellefiyetinin yerine getirilmemesi halinde mal sigortalarına ait hükümler kıyas yoliyle tatbik olunur.
G) Tontin:
Madde 1333
Ortaklar tarafından verilen muayyen birer taksit neticesinde tahassul edecek tutarların muayyen bir tarihte hayatta bulunanlar arasında paylaşılması şartiyle yapılacak sigorta batıldır.

İKİNCİ KISIM

Kazaya Karşı Sigorta


A) Tarif:

Madde 1334
Kazaya karşı sigorta; sigorta ettirenin maruz kalacağı her hangi bir kaza, hastalık, maddi menfaatlerini haleldar edecek her hangi bir olay, iş kazaları yahut nevi ve mahiyeti muayyen başka bir kaza sebebiyle ölümü veyahut muvakkat veya daimi surette çalışma kudretinden veya imkanından mahrumiyet halinde gerek sigorta ettirene, gerek mirasçılarına veya yerine geçmiş olanlara ve gerek muayyen veya mütaaddit hak sahiplerine muayyen sermaye tediyesini veyahut irat tahsisini bir prim karşılığında sigortacıya yükliyen mukaveledir.
Kaza sigortası bizzat sigorta ettiren kimse tarafından yapılacağı gibi bir veya mütaaddit şahıslar lehine olarak diğer kimse tarafından dahi yapılabilir. Bu kabil kazalarda sigortacı zararın bedelden az olduğunu iddia edemez. Kazaya karşı sigorta poliçesi ferden bir veya müteaaddit muayyen şahıslar üzerine olabileceği gibi bir heyet, bir cemiyet, bir grup üzerine dahi yapılabilir. Bu takdirde kazaya karşı sigorta olunan kimselerin adlarını göstermiye lüzum yoktur. Meslek veya memuriyetinin zikri kafidir.
Bu kısımda hüküm bulunmıyan hallerde hayat sigortasına mütaallik hükümler tatbik olunur. Borçlar Kanunun 112 nci maddesi hükmü mahfuzdur.

B) Menfaat:
Madde 1335
Kaza sigortaları, sigorta ettirenin duçar olduğu kazadan dolayı zararını tazmin etmek üzere yapılabileceği gibi kimseye ödemeye mecbur olacağı kaza tazminatını telafi etmek maksadiyle dahi yapılabilir.

C) Tazminatın şümulü ve muaccel oluşu:

I Umumi olarak:

Madde 1336
Kaza sigortalarında sigortacı aşağıda yazılı olayların vukuunda poliçedeki tazminatı vermekle mükelleftir.
1. Kaza ölümü intac eylediği takdirde gerek ani olsun ve gerek kaza tarihinden itibaren azami bir yıl içinde ölüm vukua gelsin tazminat, hak sahibine veya mirasçılara ödenir;
2. Daimi malüliyeti mucip olduğu takdirde poliçede yazılı malüliyet derecesine göre icabeden tazminat, sigorta ettirene ödenir.
3. Muvakkat surette çalışma kudretinden mahrum kaldığı takdirde sigorta ettirene poliçede yazılı azami müddet içinde mahrumiyetin devam ettiği müddetçe günlük hesabiyle tazminat verilir.
Kaza sigortalarında rizikonun ihbarı ve sigorta bedelinin muaccel oluşu 1332 nci maddenin son fıkrası hükümlerine tabidir. Ancak, sigortalının bir kaza sebebiyle ödiyeceği tazminata ait davada ona yardım sağlamak veya tazminatı karşılamak üzere yapılan sigortalarda ihbar müddetinin başlangıcına 1292 nci maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesi hükmü tatbik olunur.

II Tedavi masrafları:

Madde 1337
Aksine şart olmadığı takdirde sigortacı poliçede yazılı tazminattan başka sigortalının sarf ettiği tedavi masraflarını da vermekle mükelleftir.

D) Kusurlu olan kimseye karşı dava hakkı:

Madde 1338
Üçüncü şahsın kusuru neticesinde vukua gelen kazalardan dolayı sigorta ettirenin sigortacıdan tazminat alması, sigorta ettirenin üçüncü şahsa müracaat hakkını iskat etmez. Üçüncü şahıs, sigorta ettirenin sigortası nazara alınmaksızın bütün zarar ve ziyanını tazminle mükellef tutulur.

DÖRDÜNCÜ FASIL

Denizcilik Rizikolarına Karşı Sigortalar


BİRİNCİ KISIM

Umumi Hükümler


A) Menfaat:

I Umumi olarak:

Madde 1339
Geminin veya yükün denizcilik rizikolarını salimen geçirmesinde para ile ölçülebilir bir menfaati olan kimse bu menfaatini sigorta ettirebilir.

II Mevzuu:

1. Münferit menfaatler:
Madde 1340
Sigorta ettirilebilen menfaatler bilhassa aşağıda yazılı mevzulara taallük edenlerdir:
1. Gemi;
2. Yapılmakta olan gemi;
3. Navlun ve yolcu taşıma ücretinden doğan alacaklar;
4. Yük;
5. Deniz ödüncü paraları;
6. Müşterek ve hususi avarya paralariyle ödetilmeleri için gemi, navlun, yolcu taşıma ücreti veyahut yükün karşılık teşkil ettiği diğer alacaklar;
7. Yükün gönderildiği yere ulaşmasiyle elde edileceği umulan kar;
8. Kazanılacak komüsyon;
9. Sigortacının üzerine aldığı riziko.
Bunlardan birinin sigorta ettirilmesiyle diğerleri sigorta ettirilmiş sayılmaz.

2. Sigortası caiz olmıyan menfaat:
Madde 1341
Kaptanın veya diğer gemi adamlarının hizmet veya iş akitlerinden doğan ücret alacakları kendileri tarafından sigorta ettirilemez.

II Menfaatin sahibi:

1. Kendi, başkası ve kimin olacaksa onun hesabına sigorta:
Madde 1342
Sigorta ettiren kimse kendi menfaatini "Kendi hesabına sigorta" şeklinde, üçüncü bir şahsın menfaatini ise "Başkası hesabına sigorta" şeklinde ve bu son halde de sigortalının hüviyetini bildirerek veya bildirmiyerek sigorta ettirebilir.
Mukavelede sigortanın kendi hesabına mı, yoksa başkası hesabına mı yaptırıldığı da tayin edilmiyebilir. "Kimin olacaksa onun hesabına" yapılan bir sigortadan başkası hesabına yaptırıldığı anlaşılırsa başkası hesabına sigorta hükümleri tatbik olunur.
Mukaveleden sigortanın başkası hesabına veyahut kimin olacaksa onun hesabına yaptırıldığı anlaşılmazsa sigorta ettirenin kendi hesabına yapılmış sayılır.

2. Temsİl :
Madde 1343
Sigorta salahiyetli bir vekil, vekaleti olmadan başkası hesabına tasarrufta bulunan bir kimse yahut da sigortalının diğer her hangi bir temsilcisi tarafından onun namına yapılırsa sigortalının namına hareket eden kimse, sigorta ettiren sayılmıyacağı gibi bizzat sigorta da başkası hesabına sigorta sayılmaz.
Mukavelede adı ile gösterilen bir üçüncü şahsın menfaatine taallük eden bir sigorta, tereddüt halinde, başkası hesabına sigorta sayılır.
1270 inci maddenin 1 ve 2 nci fıkralariyle 1271 inci madde hükümleri burada da tatbik olunur.

B) Rizikonun gerçekleşmiş olması:
Madde 1344
Sigortacı tarafından tazmin edilecek zararların meydana gelmesi imkanı mukavelenin yapıldığı sırada ortadan kalkmış yahut bu anda zarar zaten meydana gelmiş olsa bile sigorta mukavelesi muteberdir; şu kadar ki; taraflar durumu biliyorsa mukavele hükümsüzdür.
Tazmin olunacak zararın meydana gelmesi imkanının ortadan kalkmış olduğuna yalnız sigortacı yahut zararın zaten meydana gelmiş olduğunu yalnız sigorta ettiren bildiği takdirde mukavele durumu bilmiyen tarafı bağlamaz. İkinci halde sigortacı mukavelenin kendisini bağlamıyacağını ileri sürse bile primin tamamını istiyebilir.
Mukavelenin sigorta ettiren için bir temsilci tarafından yapılması halinde 1363 üncü maddenin 2 nci fıkrasının hükmü, başkası hesabına sigorta halinde 1364 üncü madde hükmü ve gemi, navlun ve yük gibi birden çok konunun veya bir konuyu teşkil eden eşyanın toptan sigortası halinde 1367 nci madde hükmü tatbik olunur.

C) Sigorta değeri:

I Aşkın sigorta:

Madde 1345
Sigorta olunan menfaatin tam değeri sigorta değeridir.
Sigorta bedeli, sigorta değerini aşamaz.

II Çifte sigorta:

1. Umumi olarak:
Madde 1346
Bir menfaat aynı rizikoya karşı birden çok sigortacılara sigorta ettirilmiş ve sigorta bedellerinin tutarı sigorta değerini aşmış olursa, sigortacılar sigortalıya karşı müteselsilen mesul olurlar; şu kadar ki; sigortalı, uğradığı zarardan fazla bir para isteyemiyeceği gibi sigortacılardan her biri yalnız kendi mukavelesine göre ödemekle mükellef olduğu bedele kadar mesul olur.
Sigortacıların birbirlerine karşı olan rücu hakları her birerlerinin sigorta mukavelesi gereğince sigortalıya ödemekle mükellef oldukları sigorta bedelleri mecmuunun sigorta değerine olan nispetine göre tayin olunur; şu kadar ki; sigortalardan biri hakkında yabancı hukuk tatbik edilecek olursa yabancı hukuka tabi sigortacı ancak tabi olduğu hukuk gereğince bizzat kendisine karşı da rücu hakkının kullanılması mümkün olduğu takdirde diğer sigortacıya rücu hakkını kullanabilir.
Sigortalı haksız olarak bir fayda temin etmek niyetiyle çifte sigorta yaptırmış ise bu niyetle yapılmış olan akitlerin her biri batıldır; sigortacı mukavelenin yapıldığı sırada butlanı bilmiyorsa primin tamamını istiyebilir.

2. Primin ve sigorta bedelinin indirilmesi:
Madde 1347
Sigorta ettiren çifte sigortayı meydana getiren mukaveleyi diğer sigortadan haberi olmaksızın yapılmışsa, sigortacılardan her birinden sigorta bedelinin ve bununla mütenasip olarak primlerinin de 1346 ncı maddenin 2 nci fıkrasında yazılı nispete göre indirilmesini istiyebilir.
Sigorta bedelinin ve primin indirilmesi sigortanın başladığı andan itibaren hüküm ifade eder. Sigortacılardan biri için riziko diğer sigortacı ile mukavele yapılmadan önce başlamış olursa indirme, birinci sigortacıya karşı, ancak talebedildiği andan itibaren hüküm ifade eder.
Sigortacının münasip bir ristorno ücreti istemiye hakkı vardır.
Sigorta ettiren çifte sigortayı haber alır almaz gecikmeksizin indirme talebinde bulunmazsa bu hak düşer.

3. İhbar külfeti:
Madde 1348
Bir menfaati aynı rizikoya karşı birden çok sigortacılara sigorta ettiren kimse her bir sigortacıya öteki sigortalardan gecikmeksizin haber vermeye mecburdur.
,
III Menfaat değerinin altında olan sigorta:

Madde 1349
Sigorta bedeli sigorta değerinden az ise 1288 inci madde hükmü tatbik olunur.

IV Takselenmiş poliçe:

1. Takse:
Madde 1350
Taraflar mukavele ile sigorta değerini muayyen bir para olarak tesbit ederlerse bu para taraflar arasında sigorta değeri için esas olur.
Takse esaslı surette fahiş ise sigortacı indirilmesini istiyebilir. Umulan kar takselenmiş ise taksenin mukavele yapıldığı sırada ticari tahminlere göre elde edilmesi mümkün görülen karı aşması halinde sigortacı bunun indirilmesini istiyebilir.
"Şimdilik takselenmiş" kaydını taşıyan bir poliçe, takse katileşmedikçe, "takselenmemiş" yani açık poliçe sayılır.
Navlun sigortasında sigortacı tarafından tazmin edilecek bir zarar hakkındaki takse, ancak hususi surette şart kılınmışsa sigorta değeri için esas olabilir.

2. Ayrı takseler:
Madde 1351
Bir poliçe ile gemi, navlun ve yük gibi birden çok mevzuun veya bir bütün teşkil eden eşyanın toptan sigortası halinde toptan bir tek sigorta bedeli konur fakat bu konuların bazıları için ayrı takseler kararlaştırılmış olursa ayrı olarak takselenmiş her mevzu ayrıca da sigorta ettirilmiş sayılır.

V Hususi haller:

1. Geminin değeri:

a) Umumi olarak:
Madde 1352
Taraflar değer biçilmesi için başka bir esas kararlaştırmamışlarsa, geminin sigortacı için rizikonun başladığı andaki değeri, onun sigorta değeri sayılır.
Bu hüküm, geminin sigorta değerinin takselenmesi halinde de tatbik olunur.

b) Donatımanın ve sigorta masraflariyle tayfa ücreti:
Madde 1353
Donatım ve sigorta masraflariyle gemi adamlarına ödenecek ücretler, gemi ile birlikte veya ayrı ayrı olarak yahut gayrisafi navlunun sigorta ettirilmesi suretiyle sigorta ettirilebilir. Bunlar, ancak hususi surette kararlaştırılmışsa, gemi ile birlikte sigorta ettirilmiş sayılır.

2. Navlunun değeri:

a) Umumi olarak:
Madde 1354
Navlun, gayrisafi tutarına kadar sigorta ettirilebilir.
Mal taşıma mukavelelerinde şart kılınmış olan navlun tutarı ve muayyen bir navlun kararlaştırılmamış veya mallar donatan hesabına yüklenmişse 1073 üncü maddede yazılı mütat navlun tutarı, navlunun sigorta değeri sayılır.

b) Tefsir kaideleri:
Madde 1355
Navlun sigorta edilirken tamamının yahut bir kısmının sigorta ettirildiği tayin edilmemişse navlunun tamamı sigorta ettirilmiş sayılır.
Navlunun safi yahut gayrisafi olarak sigorta ettirildiği tayin edilmemişse gayrisafi navlun sigorta ettirilmiş sayılır.
Sigorta bedelinin hangi kısmının gidiş ve hangi kısmının dönüş navlununa ait olacağı tayin edilmeksizin gidiş ve dönüş navlunları bir tek sigorta bedeli üzerine sigorta ettirilmişse bedelin yarısı gidiş yarısı da dönüş navlununa ayrılır.

3. Yükün değeri:
Madde 1356
Taraflar değer biçilmesi için başka bir esas kararlaştırmamışlarsa, malların yükleme yerinde ve yükleme zamanındaki değerleriyle sigorta masrafları da dahil olduğu halde gemiye yükleninceye kadar yapılan bütün masraflar,malların sigorta değeri sayılır.
Navlun ile yolculuk sırasında ve varma yerinde yapılan masraflar ancak kararlaştırıldığı takdirde hesaba katılır.
Yukarı ki hükümler malların sigorta değeri takselenmiş olması halinde de tatbik olunur.
4. Tasarruf edilen masraflar:
Madde 1357
Donatım masrafları veya gemi adamlarına ödenecek ücretler veya navlun, yolculuk sırasında ve varma yerinde yapılacak masraflar sigorta ettirilmiş olduğu takdirde sigortacı, masraflardan, ücretlerden veya navlundan kaza neticesinde tasarruf edilen kısım için tazminat vermez. Masraflar ve ücretler, ayrı ayrı sigorta ettirilmiş olsun veya gayrisafi navlunun sigorta ettirilmesi suretiyle sigorta ettirilmiş bulunsun yahut navlunla beraber yolculuk sırasında ve varma limanında yapılacak masraflar dahi yükün sigorta ettirilmesi sırasında sigortalanmış olsun, hüküm değişmez.

5. Umulan kar ve komisyonun değeri:

a) Umumi olarak:
Madde 1358
Yük sigortasında umulan kar veya komüsyon, malların sigorta değeri takselenmiş olsa dahi, ancak mukavelede açıkça bildirildiği takdirde sigorta edilmiş sayılır.
Umulan kar yük sigortasına dahil olup da sigorta değeri takselenmiş ve fakat taksenin hangi kısmının umulan kara ilişkin olduğu tayin edilmemişse taksenin yüzde onunun umulan kara ait olduğu kabul edilir. Umulan kar yük sigortasına dahil olup da sigorta değeri takselenmemiş ise malların 1356 ncı maddede yazılı sigorta değerinden yüzde onu umulan kar olarak sigorta ettirilmiş sayılır.
Komüsyon yük sigortasına dahil olması halinde de 2 nci fıkra hükümleri yüzde on yerine yüzde iki koymak suretiyle tatbik olunur.

b) Takse:
Madde 1359
Umulan kar veya komüsyon ayrı ayrı olarak sigorta ettirilmiş ve fakat sigorta değeri takselenmemiş bulunuyorsa, tereddüt halinde, sigorta bedeli aynı zamanda sigorta değerinin de taksesi olarak kabul edilir.

6. Deniz ödüncü paraları:
Madde 1360
Deniz ödüncü paraları primiyle birlikte alacaklısı için sigorta ettirebilir.
Deniz ödüncü paraları sigortasında, deniz ödüncüne karşı hangi şeylerin rehnedildiği gösterilmemişse sigorta gemiye, navluna ve yüke şamil sayılır. Eğer hakikaten deniz ödüncüne karşı bütün bu şeyler rehnedilmişse bunu ancak sigortacı ileri sürebilir.

D) Halefiyet:
Madde 1361
Borçlarını yerine getiren sigortacı, sigortalının üçüncü şahsa tazmin ettirebileceği bir zararı tazmin ettiği takdirde, 1256 ve 1258 inci maddelerin 2 nci fıkralarının hükümlerine halel gelmeksizin, üçüncü şahsa karşı sigortalının haklarına halef olur.
Sigortalı, istediği takdirde sigortacıya, masrafı ona ait olmak üzere, üçüncü şahsa karşı olan haklarına halef olduğunu gösteren ve noterlikçe imzası tasdik olunan bir senet vermeye mecburdur.
Sigortalı, sigortacının yukarda yazılı haklarına halel verecek olan her türlü hareketinden mesuldür.

E) Sigortalı alacağın devri:
Madde 1362
Ödetilmesi için deniz tehlikelerine maruz bir şeyin karşılık teşkil ettiği bir alacağın sigorta ettirilmiş ve zararın meydana gelmiş olması halinde, sigortacının sigortalıya karşı olan borçlarını yerine getirmiş olduğu nispette sigortalı, sigorta ettirilmiş alacağın borçlusuna karşı mevcut olan haklarını sigortacıya devretmeye mecburdur.
Sigortalı sigortacıdan hakkını istemeden önce borçluya karşı mevcut olan haklarını ileri sürmeye mecbur değildir.

İKİNCİ KISIM

Mukavelenin Yapıldığı Sıradaki ihbar Mükellefiyeti


A) Mükellefiyetin şümulü:
I Umumi olarak:
Madde 1363
Gerek kendi ve gerekse başkası hesabına sigorta ettiren kimse, mukavelenin yapıldığı sırada kendisince bilinen ve sigortacının üzerine alacağı rizikonun takdiri için olan önemine binaen mukaveleyi yapıp yapmamak veya aynı şartlar altında yapmak hususundaki kararına müessir olabilecek mahiyette olan bütün halleri sigortacıya bildirmekle mükelleftir.
Mukavele sigorta ettiren için bir temsilci tarafından yapılırsa, temsilci kendisince bilinen halleri de bildirmeye mecburdur.

II Başkası hesabına sigorta halinde:
Madde 1364
Sigortanın başkası hesabına yaptırılması halinde mukavelenin yapıldığı sırada bizzat sigortalının veya aradaki vekilin bildikleri hallerin de sigortacıya bildirilmesi lazımdır. Bununla beraber sigortalı veya aradaki vekil bildirilecek hali, fevkalade tedbirler alınmaksızın, sigorta ettirene mukavelenin yapılmasından önce haber veremiyecek kadar geç öğrenirse, onların bu hali bilmiş olmaları nazara alınmaz.
Sigorta, sigortalı vekalet vermeden ve onun malümatı olmadan yapılmış ve mukavelenin yapıldığı sırada vekaletin olmadığı sigortacıya bildirilmişse, sigortalının bildirilecek hali bilip bilmemesine bakılmaz.

B) Mükellefiyetin ihlali:

1 Cayma:

1. Sebepleri:

a) Mükellefiyetin yerine getirilmemesi halinde:
Madde 1365
Önemli bir hal 1363 ve 1364 üncü maddelerin hükümlerine muhalif olarak bildirilmemiş olursa, sigortacı mukaveleden cayabilir. Sigorta ettiren veya 1363 üncü maddenin 2 nci fıkrasına veya 1364 üncü maddeye göre bilgisi önemli olan bir ilgili, hali öğrenmekten kasıt ile kaçındığı için önemli hal bildirilmemişse hüküm aynıdır.
Sigortacının bildirilmemiş olan durumu bilmesi veya ihbar etmemiş olmanın kusura dayanmaması halinde cayma caiz değildir.

b) Yanlış ihbar halinde:
Madde 1366
Sigortacı, önemli hale dair yanlış bir ihbarda bulunulmuş olması halinde de mukaveleden cayabilir.
Sigortacının ihbardaki yanlışlığı bilmesi veya ihbarın yanlış yapılmasının kusura dayanmaması halinde cayma caiz değildir.

c) Mükellefiyetin kısmen yerine getirilmesi halinde:
Madde 1367
Sigorta ettirilmiş mevzuların bir kısmı hakkında sigortacının caymasını haklı kılacak şartlar mevcutsa, ancak sigortacının geri kalan kısım için mukaveleyi aynı şartlaraltında yapmış olmıyacağı halin icabından anlaşıldığı takdirde, sigortacı bu kısım hakkında da mukaveleden cayabilir.

2. Caymanın müddet, şekil ve hükümleri:
Madde 1368
Mukaveleden cayma ancak bir hafta içinde caizdir. Bu müddet sigortacının ihbar mükellefiyetinin ihlal edildiğini öğrendiği andan itibaren başlar.
Caymanın sigorta ettirene karşı beyan edilmesi lazımdır. Sigortacı caysa da primin tamamını alır; alınmış tazminat geri verilir ve alındığı günden itibaren faizi de ödenir.
Sigortacı, rizikosunu üzerine aldığı kaza tahakkuk ettikten sonra cayarsa, kendisine bildirmemiş olan halin kazanın meydana gelmesi ve sigortacının ödeme borcunun şümulü üzerine bir tesiri olmadığı takdirde, tazminat verme mükellefiyeti baki kalır.

II Primin artırılması ve cayma hakkının düşmesi:
Madde 1369
İhbar mükellefiyeti gereği gibi yerine getirilmemiş olup da bu hususta diğer tarafa isnadedilebilecek bir kusurun bulunmamasından dolayı sigortacı cayma hakkını haiz değilse ve rizikonun kabul edildiğinden daha yüksek olması sebebiyle daha fazla bir prim verilmek lazım geliyorsa sigortacı bunu istiyebilir. Mukavelenin yapıldığı sırada sigortacının rizikoyu üzerine alması bakımından önemli olan bir durumun diğer tarafça bilinmediği için sigortacıya bildirilmemiş olması halinde dahi hüküm aynıdır.
Sigortacının kararlaştırılan primden yüksek prim istemek hakkı, ihbar mükellefiyetinin ihlal edildiğini veya önemli bir halin bildirilmediğini öğrendiği andan itibaren bir hafta içinde sigortacı tarafından ileri sürülmediği takdirde düşer.

III Hile halinde:
Madde 1370
Hileden dolayı Borçlar Kanununun 28 ve 31 inci maddeleri gereğince sigortacının haiz olduğu haklar mahfuzdur.

ÜÇÜNCÜ KISIM

Sigortalının Sigorta Mukavelesinden Doğan Borçları


A) Prim ödeme borcu ve primi geri isteme hakkı:
Madde 1371
Aksi kararlaştırılmış olmadıkça primlerin mukavele yapılır yapılmaz ve poliçenin teslimi karşılığında ödenmesi lazımdır.
Prim ödemek borcu, sigorta ettiren kimseye düşer.
1298 inci maddenin ikinci fıkrası hükmü, deniz sigortalarında da tatbik olunur.
B) Rizikoyu değiştirmemek borcu:
I Yolculuğun değişmesi:
Madde 1372
Sigortacı için riziko başlamadan önce mukavelede tesbit edilen yolculuk yerine başka bir yolculuğa başlanırsa, gemi ve navlunun sigortasında sigortacı her türlü mesuliyetten kurtulur; başka sigortalarda, ancak yolculuk sigortalı tarafından değiştirilmemiş yahut onun talimatı veya muvafakati olmaksızın değiştirilmiş olduğu takdirde diğer yolculuk için rizikoyu yüklenir.
Sigortacı için riziko başlandıktan sonra mukavelede tesbit edilen yolculuk değiştirilirse sigortacı yolculuğun değişmesinden sonra çıkan Kazalardan mesul değildir. Bununla beraber yolculuk sigortalı tarafından değiştirilmemiş yahut onun talimatı veya muvafakati olmaksızın değiştirilmiş yahut da yolun değiştirilmesi zaruret halinden ileri gelmişse sigortacı bu kazalardan mesuldür; meğer ki, bu zaruret hali sigortacının üstüne almadığı bir rizikodan doğmuş olsun.
Başka bir varma limanına gitmeye karar verilip de bu kararın tatbikına geçilince her iki varma limanına giden yollar henüz ayrılmamış olsa bile yolculuk değiştirilmiş sayılır. Bu hüküm gerek 1 ve gerek 2 nci fıkradaki hallere tatbik olunur.

II Yolculuğun gecikmesi gibi rizikoyu artıran fiiller:
Madde 1373
Sigortalının fiili veya talimati veya muvafakatiyle yolculuğun bağlaması veya bitirilmesi gecikir veya gemi sigorta akdi ile tesbit edilen rotadan ayrılır veya sigorta akdiyle tesbit olunmuş rotaya dahil sayılamıyacak olan bir limana uğrar yahut sigortalı diğer her hangi bir şekilde rizikonun artmasına veya değişmesine sebep olursa ve bilhassa riziko durumu hakkındaki hususi vaitlerini yerine getirmezse, rizikonun artmış veya değişmiş olmasından sonra meydana gelen kazadan sigortacı mesul olmaz.
Birinci fıkra hükmü aşağıda yazılı hallerde tatbik olunmaz:
1. Rizikonun artması veya değişmesinin sonraki kaza üzerine hiçbir tesiri olmadığı halin icabından anlaşılırsa;
2. Sigortacı için riziko başladıktan sonra rizikonun artması veya değişmesine bir zaruret hali sebep olmuşsa (Meğer ki, bu zaruret hali sigortacının üstüne almadığı bir rizikodan doğurmuş olsun);
3. Kaptan insaniyet düşüncesiyle rotadan ayrılmak mecburiyetinde kalmışsa;

III Kaptanın şahsının bildirilmesi:
Madde 1374
Mukavele yapılırken kaptanın ismen gösterilmesi, geminin o kaptan tarafından idaresini vadetme sayılmaz.

IV Geminin tayini:

1. Geminin değişmesi:
Madde 1375
Yük sigortasında mallar bu husus için kararlaştırılan gemi ile, taşınmazsa sigortacı hiçbir kazadan mesul olmaz. Bununla beraber sigortacı riziko kendisi için başlandıktan sonra mallar sigortalının talimatı veya muvafakati olmaksızın yahut bir kaza neticesinde, taşımaya tahsis edilen gemiden başka bir surette taşınmasına devam olunursa mukavele hükümlerine göre mesul olur; meğer ki, kaza sigortacının üzerine almadığı bir rizikodan doğmuş olsun.

2. İhbar mükellefiyeti:
Madde 1376
Taşıyacak gemi veya gemiler gösterilmeksizin (Belli olmıyan veya adı tayin olunmamış gemilerle) yapılan yük sigortasında sigortalı malların hangi gemiye yüklendiğini öğrenir öğrenmez, bunu sigortacıya bildirmekle mükelleftir.
Bu borcun yerine getirilmemesi halinde sigortacı, yüklenmiş malların uğrıyacakları kazaların hiçbirinden mesul olmaz.

C) Rizikonun gerçekleşmesi halinde mükellefiyetler:

I İhbar mükellefiyeti:
Madde 1377
Sigorta ettiren veya sigortadan haberi olmak şartiyle, sigortalı bir kazayı öğrenir öğrenmez bunu sigortacıya bildirmekle mükelleftir; bildirmezse sigortacı vaktinde haber verilmesi halinde tazminattan azaltabileceği miktarı, tazminat tutarından indirebilir.
Mesuliyet sigortalarında ihbar mükellefiyeti 1292 nci maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde bildirilen hallerde davayı veya hükmün kesinleştiğini öğrenme yahut parayı ödeme ile başlar.

II Koruma tedbirleri:

Madde 1378
Bir kaza vukuunda sigortalı, gerek sigorta ettirilmiş şeyleri kurtarmak ve gerekse daha büyük zarara meydan vermemek için mümkün olan gerekli tedbirleri almakla mükelleftir. Bununla beraber imkan varsa, lazım olan tedbirler için önceden sigortacıya danışmaya mecburdur.

DÖRDÜNCÜ KISIM

Rizikonun Şümulü


A) Rizikonun mahiyeti:

I Umumilik esası:

Madde 1379
Aşağıdaki hükümler veya mukavele ile başka bir esas kabul edilmemiş ise sigortacı sigortanın devamınca geminin veya yükün maruz bulundukları bütün rizikoları yüklenir.
Sigortacı bilhassa şu rizikoları yüklenir
1. Üçüncü bir şahsın kusurundan ileri gelse bile su alma, karaya oturma, parçalanma, yanma batma, yangın, patlama, yıldırım, zelzele, buz hasarına uğrama ve saire gibi tabii hadiselerle diğer deniz kazalarından doğabilecek rizikoları;
2. Harb ve amme tasarruflarından doğabilecek rizikoları;
3. Sigortalının kusuru olmaksızın üçüncü şahsın talebi üzerine ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbirler konma rizikosu;
4. Hırsızlık ile deniz haydutluğu yağma ve diğer zorbalık rizikoları;
5. Yolculuğa devam için sigorta ettirilmiş malları 998 1001 inci maddelerle 1214 üncü madde hükümleri gereğince deniz ödüncüne karşı rehnetmek yahut aynı maksat için mallar üzerinde satmak veya kullanmak suretiyle tasarruf etmek rizikosu;
6. Sigorta ettirilmiş şey için bir zarar doğmak şartiyle gemi adamlarından birinin yolsuzluğu veya kusuru rizikosu;
7. Çarpışma neticesi sigortalının; doğrudan doğruya veya bir üçüncü şahsa ika edilen zararı tazmine mecbur olmak suretiyle bilvasıta zarar görmüş olması arasında bir fark gözetilmeksizin, gemilerin çatması rizikosu.

II İstisnalar:

Madde 1380
Sigortacı aşağıda yazılı zararları tazmin etmez:
1. Gemi ve navlunun sigortası halinde:
A) Geminin 974 üncü maddeye muhalif olarak denize elverişli veya yola elverişli bir halde bulunmadan yahut lüzumlu vesikalar olmadan denize çıkarılmasından doğan zararlar;
B) Çatma hariç olmak üzere, donatanın gemi adamlarından birinin üçüncü şahsa ika ettiği zarardan 947 ve 948 inci maddeler gereğince mesul olmasından doğan zararlar;
2. Yalnız geminin sigortasında:
A) Geminin alelade kullanılması yüzünden gemi ve teferruatının uğradığı zarar;
B) Sadece eskime, çürüme veya kurt yeniği sebebiyli gemi ve teferruatının uğradığı zarar;
3. Yük veya navlunun sigortası halinde: Malların tabii mahiyeti iktizası, hususiyle içten bozulma, kendiliğinden eksilme, normal akma ve sızma ve bunlara benzer diğer sebeplerden yahut malların fena ambalaj yapılmış olmasından doğan zararlarla fare veya sıçanlar tarafından mallara yapılan zararlar (Bununla beraber sigortacının mesul olduğu bir kaza yüzünden yolculuk mütat olmıyan bir şekilde uzarsa sigortacı bu bentte yazılı zararları, yolculuğun uzamasından ileri geldikleri nispette tazmin etmeye mecburdur);
4. Sigortalının kastı veya ihmali ile sebep olduğu zarar (Bununla beraber sigortacı sigortalıya kötü bir hareket tarzı isnadedilmedikçe,sigortalının gemiyi yanlış sevk ve idare etmek suretiyle sebep olduğu zararı ödemeye mecburdur);
5. Yük veya umulan karın sigortası halinde : Yükletenin, gönderilenin yahut yük komisyoncusunun bu sıfatla kasıt veya ihmalleriyle sebep oldukları zarar.

III Üçüncü şahısların zarardan dolayı mesuliyeti:

Madde 1381
Sigortalının bir zarar için kaptan veya başka kimseden tazminat istemek hakkı olsa bile, sigortacı bu zararı tazmin etmekle mükelleftir. Sigortalı zararın tazminini önce sigortacıdan istiyebilir. Bununla beraber sigortalı, tazminat isteme hakkının müessir surette takibi için sigortacıya lüzumlu olabilecek yardımda bulunmaya ve bu hakkı emniyet altına almak maksadiyle navlunu ödemeyip alıkoymaya, gemiyi haczettirmeye veya başka münasip bir şekilde, masrafı sigortacıya ait olmak üzere, 1378 inci madde gereğince halin icaplarına göre gerekli olan tedbirleri almaya mecburdur.

B) Rizikonun müddeti:

I Rizikonun başlangıcı ve sonu:

1. Geminin sigortası halinde:
Madde 1382
Geminin bir yolculuk için sigorta ettirilmesi halinde sigortacı için riziko, yükün veya safranın alınmasına başlandığı yahut ne yük ne de safra alınmıyacaksa geminin kalktığı andan itibaren başlar ve varma limanında yükün veya safranın boşaltılması bittiği anda biter.
Sigortalı boşaltmayı muhik bir sebep olmaksızın geciktirirse, riziko, böyle bir gecikme olmasaydı boşaltmanın bitmiş olacağı anda biter.
Boşaltma bitmeden önce yeni bir yolculuk için yük ve safra alınırsa riziko, yükün veya safranın alınmasına başlandığı anda biter.

2. Yük, umulan kar ve komisyonun sigortası halinde:

Madde 1383
Yük, umulan kar veya taşınacak mallardan kazanılacak komüsyonun sigortası halinde riziko, malların gemiye veya mavnalara yükletilmek üzere karadan ayrılmış oldukları andan başlar ve malların varma limanında yeniden karaya çıkarıldığı anda biter.
Boşaltma; sigortalı yahut, yük veya umulan karın sigortası halinde, sigortalı veya 1380 inci maddenin 5 inci bendinde gösterilen kimselerden biri tarafından muhik bir sebep olmaksızın geciktirilirse riziko, böyle bir gecikme olmasaydı boşaltmanın bitmiş olacağı anda biter.
Yükleme ve boşaltma sırasında mavnaların mahalli teamüllere göre kullanılmasından doğan rizikodan da sigortacı mesuldür.

3. Navlunun sigortası halinde:
Madde 1384
Navlunun sigortası halinde riziko:
a) Geminin ve bu yüzden navlunun maruz kaldığı kazalar bakımından, aynı yolculuk için geminin sigorta ettirilmesi halinde riziko hangi anda başlayacak ve sona erecek ise o anda:
b) Yükün ve bu yüzden navlunun maruz kaldığı kazalar bakımından, aynı yolculuk için malların sigorta ettirilmesi halinde riziko hangi anda başlıyacak ve sona erecekse o anda; başlamış veya sona ermiş sayılır.
Yolcu taşıma ücretlerinin sigortası halinde riziko, gemi sigortasında riziko hangi anda başlamış veya sona ermiş sayılırsa o anda başlar veya sona erer.
Navlunu veya yolcu taşıma ücretini sigorta etmiş bulunan sigortacı, gemiyi ilgilendiren bir kazadan dolayı, ancak navlun veya yolcu taşıma akitleri daha önce yapılmış olduğu takdirde ve donatan kendi hesabına mal yüklemiş bulunursa, ancak yük gemiye veya mavnalara yükletilmek maksadiyle daha önce karadan ayrılmış bulunduğu takdirde mesuldür.

4. Deniz ödüncü veya avarya paralarının sigortası halinde:
Madde 1385
Deniz ödüncü veya avarya paralarının sigortası halinde riziko; bu paraların avans olarak verildiği yahut, avarya masraflarını sigortalının kendisi vermişse, bunların sarf edildiği anda başlar ve deniz ödüncüne karşı rehnedilmiş veya kendileri için avarya masrafları sarf edilmiş olan eşyanın sigortasındaki rizikoların bitmiş olacağı anda biter.

II Devam müddeti:

1. Umumi olarak:
Madde 1386
İşlemiye başlıyan riziko müddeti sigortacı için, kararlaştırılan müddet veya sigorta edilen yolculuğun devamınca durmadan işler, hususiyle sigortacı bir barınma veya ara limanında geçen günlerde ve yolculuk gidiş ve geliş için sigorta edilmişse gidiş yolculuğunun varma limanında geçen günlerinde çıkan rizikodan da mesuldür.
Malların geçici olarak boşaltılması lazımgelir yahut gemi tamir için karaya çekilirse, sigortacı malların veya geminin karada bulundukları sıradaki rizikodan da mesuldür.

2. Yolculuktan vazgeçilmesi halinde:
Madde 1387
Riziko müddeti işlemiye başladıktan sonra sigorta edilmiş yolculuktan arzu ile veya mecburen vazgeçilirse, rizikonun bitmesini tayin bakımından yolculuğun bittiği liman varma limanı yerine geçer.
Geminin yolculuğundan vazgeçildikten sonra mallar taşınmak üzere kararlaştırılmış olan gemiden başka bir suretle varma limanına taşınırsa, taşıma kısmen veya tamamen karadan yapılsa dahi başlamış olan riziko bu mallar için devam eder. Bu hallerde vaktinden önceki boşaltmanın masrafları geçici depo masrafları ve karadan olsa dahi taşımanın fazla masrafları sigortacıya düşer.

3. Mahfuz kalan hükümler: