ODTÜ'lü öğrenciler serbest bırakıldı

Turkiye-Rehberi.Net Pinterest Turkiye-Rehberi.Net WhatsApp Turkiye-Rehberi.Net Facebook Turkiye-Rehberi.Net Twitter Turkiye-Rehberi.Net LinkedIn Turkiye-Rehberi.Net Çıktı Al Turkiye-Rehberi.Net Gmail Turkiye-Rehberi.Net Email Gönder
ODTÜ olaylarına karıştıkları gerekçesiyle mahkemeye sevkedilen 8 öğrenci serbest bırakıldı. GÖKTÜRK-2 uydusunun uzaya gönderilmesi nedeniyle ODTÜ yerleşkesinde düzenlenen programa katılan Başbakan Tayyip Erdoğan’ı protesto edenlere yönelik polisin operasyonuyla gözaltına alınan 10 öğrenci, yoğun güvenlik önlemleri arasında adliyeye getirildi. 1 öğrenci ise emniyette salıverildi.
Gözaltına alınan 10 kişiden 2'si savcılıkta serbest bırakılırken, 8 kişi ifadelerinin ardından tutuklanma talebiyle adliyeye sevkedildi. Terör örgütü üyesi olmak ve örgüt yararına faaliyet yürütmek suçlamalarıyla nöbetçi mahkemeye gönderilen Can K., Güven Kazım A., Cem D., Batuhan U., Mert A., Mustafa B., Hasan K. ve İlhan A'nın sorgularının ardından serbest bırakıldı. Serbest bırakılan öğrencilerin sorgusuna Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu'nun da aralarında bulunduğu Baro heyeti de katıldı.

KASKLI PROTESTO

Öğrencilere, adliye önünde toplanan arkadaşları ve aileleri destek vererek, “Gözaltılar serbest bırakılsın” pankartı açtılar. Arkadaşlarının serbest bırakılmasını isteyen grup, polis şiddetine tepki olarak da kafalarına kask taktılar.

PANKARTIN ARDINDA NEDEN DURDUNUZ

TEM ekipleri, öğrenci evlerine yaptıkları baskında çok sayıda kitap, derginin yanı sıra İbrahim Kaypakkaya, Deniz Gezmiş ile ilgili haberlerin yer aldığı gazetelere el koydu. Polis sorguda öğrencilere, “ODTÜ eylemine gelme talimatını kimden aldınız? ODTÜ’ye kimlerle ne maksatla gelerek toplandınız? ‘Bilimi satan emperyalist savaş çığırtkanı Tayyip ODTÜ’den defol’ pankartının arkasında niye durdunuz? Örgütsel bağlamda atılan sloganlara niçin eşlik ettiniz? Örgütün yönlendirmesinde olan öğrenci kolektiflerinin flamalarını evlerinizde niye bulunduruyorsunuz?” sorularını yöneltti.

Öğrenciler ise ifadelerinde, “Evlerimizde bulunan gazete, dergi ve kitaplar Türkiye’nin herhangi bir yerindeki yayın evlerinde çok rahatlıkla bulunabilir. Bu suçsa en başta yayın evleri suç işliyor. Eyleme kimseden talimat almadan, hür irademizle yasal olan gösteri hakkımızı kullanmak için katıldık. Polisin şiddet uygulaması nedeniyle olaylar büyüdü” dediler.