MEB ve TÜBİTAK iş birliğinde düzenlenen İlköğretim Öğrencilerine Yönelik Matematik ve Fen Bilimleri Proje Çalışmaları Ödül Töreninde, 'Bu Benim Eserim Proje Çalışması'na katılan ve ilk 100'e kalan projeleri hazırlayan öğrenci ve öğretmenlere ödülleri verildi.
MEB ve TÜBİTAK iş birliğinde düzenlenen İlköğretim Öğrencilerine Yönelik Matematik ve Fen Bilimleri Proje Çalışmaları Ödül Töreni, MEB Şura Salonu'nda düzenlendi.
Törendeki konuşmasında, projeye katılan eserlerin isimlerini incelediğinde bir projenin dikkatini çektiğini belirten Bakan Dinçer, ''Projenin ismi 'Pisagor Denklemine Farklı Bir Bakış'. Aslında gerçekten de hepimizin belirli bir duruma, soruna karşı farklı bir bakış açısı getirmemizin önemini de işaret ediyordu gördüğüm şey'' dedi. Yeni bir bakış açısı sahibi olmanın pek çok problemi de beraberinde çözebileceğini belirten Bakan Dinçer, farklı başarılar için farklı bir bakışa ihtiyaç olduğunu söyledi. Bakan Dinçer, ''Normalde hayatımıza yeni bir pencere açmak, farklı bir bakış açısı geliştirmek, başkalarının görmediklerini görmeye çalışmak kuşkusuz kolay bir iş de değil. Bunun için önce bilgi edinmeye, sağlıklı bir birikime, çabaya ve cesarete ihtiyaç var. Hele Pisagor gibi birisine meydan okuyacaksanız kendinize sağlam bir şekilde güvenmeniz, cesur olmanız gerekir. Dünyayı değiştiren insanların da bu tür özelliklere sahip insanlar olduğunu da biliyoruz'' diye konuşu. Farklı bir bakış açısı ve merak etmenin değişim ve gelişimin esas çekirdeği olduğunu dile getiren Bakan Dinçer, projeye katılan öğrencilerin toplumun ihtiyacı olan çocuklar olduğunu ifade etti.
''Çocukların kabiliyetleri hakkında yorumlar yapmamalıyız''
Bilginin, beraberinde bir önyargıyı getirdiği gibi, yine önyargıyı kıracak farklı bir bakış açısını da getirebileceğine işaret eden Bakan Dinçer, merakın da bu işte önemli olduğuna dikkati çekti. Bakan Dinçer, ''Önyargılar sebebiyle ya da alışmış olduğumuz otoriter bir yaklaşımla çocuklarımıza çok fazla güvenemeyiz. Onun yapacağı her şeye vakıf olmak, onun yaptığı her şeyi yakından veya uzaktan kontrol etmek isteriz. Halbuki bu otoriter yaklaşım tarzı hem devlet yönetimleri açısından hem de aile yönetimi içerisinde bakıldığında, çocuklarımızın potansiyelini sınırlayan en temel yaklaşım tarzlarından bir tanesidir'' dedi.
Çocukların hata yapmalarına izin verilmemesi halinde, yeni şeyler yapabilme yolunun asla açılamayacağını ifade eden Bakan Dinçer, pek çok kaşifin yüzlerce, binlerce deneyden sonra bir noktaya geldiğini söyledi. Bakan Dinçer, ''Bu yüzden çocukların birtakım şeyleri denemelerine izin vermemiz lazım ve onlara yönelik olarak 'Bu matematikten anlamaz, bu fen bilgisine pek yatkın değil' türünden yaklaşım tarzlarının yine çocuklarımızın önünü kestiğini fark etmeliyiz'' diye konuştu.
Her insanın kapasitesinin sınırsız olduğuna inandığını dile getiren Bakan Dinçer, kaynakları ve potansiyeli biraz zorlayarak varılabilecek hedeflerin çocukların gelişmesine daha çok destek olacağını kaydetti. Bakan Dinçer, ''Bu yüzden biz çocuklarımızın kabiliyetleri hakkında yorumlar yapmamalı, onların her zaman kendi güçlerini biraz zorlayarak hedefler koymalıyız.'' önerisinde bulundu.
''Çocukları kendi akıllarının eşiğine getirmeliyiz''
Bakan Dinçer, okulların, sınıfların veya ortak alanların tasarımında otoriter bir yaklaşımla hareket edildiğini bildiren Bakan Dinçer, bunların çoğunun insanlara bulunduğu mekanları sevdirme konusunda sorun oluşturduğunu kaydetti. Tüm dünyanın çeşitlendiği, zengin bir yaklaşımı benimsediği bir zamanda her şeyin tek ve standart olduğu bir uygulamanın insanları dar kalıplara sokacağının fark edilmesi gerektiğini anlatan Bakan Dinçer, ''Veliler, okul yöneticileri ve öğretmenler olarak yapacağımız yegane şey, sahip olduğumuz bilgileri çocuklara öğretmek değil, çocukları kendi akıllarının eşiğine getirmek olmalıdır'' diye konuştu.
''Bu Benim Eserim Projesi''nin 2004 yılından bu yana uygulandığını, amacının da yetenekli çocukların keşfedilmesi olduğunu anımsatan Bakan Dinçer, 2011-2012 eğitim öğretim yılında 81 ilden projeye katılım olduğunu söyledi. Başvurusu yapılan 86 bin 234 proje arasından 100 projenin seçilerek Ankara'da sergilendiğini anımsatan Bakan Dinçer, merak etme duygusunun körelmesine izin verilmemesi gerektiğini kaydetti.
''Projenin ne olduğunu öğrenme imkanı elde ettik''
TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Yurt İçi Burslar Müdürü Prof. Dr. Cahit Güran da tarih boyuncu devlet adamlarının, sanatçıların ve bilim insanlarının yaptığı katkıların unutulmadığını belirterek, bilim ve teknolojiyle uğraşan insanların aynı zamanda ekonomik bir değer de oluşturduğunu söyledi.
Bilginin değerinin önemine değinen Güran, ödül almaya hak kazanan öğrencileri, onların velilerini ve öğretmenlerini de kutladı. Projeye Bursa'dan katılan Hasan Çalık isimli öğrenci de konuşmasında, kendilerine böyle bir fırsatın verilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bu sayede projenin niçin yapıldığını, ne olduğunu öğrenme imkanı da elde ettiklerini söyledi.
Konuşmaların ardından, ödül almaya hak kazanan 100 proje sahibine ödülleri verildi. 10 proje sahibi ödülünü Bakan Dinçer'den aldı.
Projede ilk 50'ye giren öğrenciler tam altın, ikinci 50'ye giren öğrenciler ise yarım altınla ödüllendirildi.
E-Okul İlgili Bağlantılar